Burun Ameliyatı Sonrası Ödem Nasıl Azaltılır?
Ameliyat Sonrası Ödem Nasıl Azaltılır? Ameliyat sonrası ödemi azaltmak için aşağıdaki önerilere dikkat edebilirsiniz. Ancak, bu önerilere başlamadan önce doktorunuzun talimatlarını takip etmek önemlidir, çünkü her cerrahi operasyon farklıdır ve bireysel ihtiyaçlara göre yönetilmelidir: Başınızı yüksekte tutun: Yatarken başınızı yüksekte tutarak, baş bölgesindeki kan akışını azaltabilir ve ödemi azaltabilirsiniz. Bu, genellikle birkaç yastık kullanarak yapılır. Soğuk uygulama: Ameliyat sonrası ilk günlerde soğuk uygulama yapmak ödemi ve şişliği azaltabilir. Ancak buz doğrudan cilde temas etmemelidir. Buzlu paketi bir bez içine sararak kullanabilirsiniz. Doktorunuzun önerdiği ilaçları kullanın: Doktorunuzun önerdiği anti-enflamatuar ilaçları ve ağrı kesicileri düzenli olarak kullanın. Bu, ödem ve ağrıyı kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Beslenme ve hidrasyon: Sağlıklı ve dengeli bir diyet sürdürmek, vücudunuzun iyileşmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, yeterli miktarda su içmek de ödemin atılmasına yardımcı olabilir. Nazal spreyler: Doktorunuzun önerisi üzerine nazal spreyleri kullanabilirsiniz. Bu spreyler, burun içindeki şişliği azaltabilir ve solunumu kolaylaştırabilir. Fiziksel aktiviteden kaçının: Ameliyat sonrası dönemde aşırı fiziksel aktiviteden kaçının. Dinlenmek ve iyileşme sürecine odaklanmak önemlidir. Sıcak banyo ve buhar: Doktorunuzun onayı ile, sıcak bir banyo alabilir veya buhar banyosu yapabilirsiniz. Bu, kasları rahatlatabilir ve ödemi azaltabilir. Kompresyon giysileri: Doktorunuzun önerisi üzerine, ameliyat bölgesine uygun şekilde uygulanan kompresyon giysileri kullanabilirsiniz. Bu giysiler, şişliği azaltmaya yardımcı olabilir. Ödem giderici takviyeler: Doktorunuzun onayı ile ödem giderici takviyeler kullanabilirsiniz. Ancak, bu takviyeleri kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız. Her ameliyat ve iyileşme süreci farklıdır, bu nedenle doktorunuzun rehberliğinde hareket etmek önemlidir. Ayrıca, ameliyat sonrası herhangi bir sorunuz veya endişeniz varsa, doktorunuza başvurmalısınız. ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Vertigo Kendi Kendine Geçer Mi?
Vertigo Kendi Kendine Geçer Mi? Vertigo, ani baş dönmesi ve dengesizlik hissine neden olan bir durumdur. Vertigo atakları bazen kendiliğinden geçebilir, ancak bu durum kişiden kişiye değişir. Vertigo’nun kendiliğinden geçip geçmeyeceği, altında yatan nedenin türüne, ciddiyetine ve tedaviye yanıt vermeye bağlıdır. Birçok vertigo türü, iç kulaktaki dengesizlik organlarındaki problemlerden kaynaklanır ve bazı durumlarda kendi kendine iyileşebilir. Vestibüler nörit gibi bazı iç kulak enfeksiyonları ve benign pozisyonel paroksismal vertigo (BPPV) gibi durumlar, özel hareketler veya fizyoterapi ile düzeltilerek iyileşebilir. Ancak, iç kulağın yapısal bir sorunu veya başka bir sağlık sorununun belirtisi olarak ortaya çıkan vertigo durumlarında, tedavi gerekebilir. Meniere hastalığı gibi iç kulak problemleri, migren, beyin sapı problemleri, vertebrobasilar yetmezlik ve bazı ilaçların yan etkileri gibi diğer sağlık sorunları, uzman bir doktor tarafından değerlendirilmelidir. Bu durumlar altta yatan sağlık sorununun tedavi edilmesini gerektirebilir. Vertigo Belirtisi Vertigo belirtileri yaşayan bir kişi uzun süreli, şiddetli veya sürekli baş dönmesi hissi yaşıyorsa, derhal bir sağlık uzmanına başvurmalıdır. Vertigo, altta yatan bir sağlık durumunun belirtisi olabilir ve profesyonel tıbbi değerlendirme ve tedavi gerektirebilir. Tedavi, vertigonun nedenine bağlı olarak ilaçlar, fizyoterapi, cerrahi müdahale veya diğer yöntemleri içerebilir. Doğru tedaviyle, birçok vertigo durumu yönetilebilir veya iyileştirilebilir. ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Alerjik Rinit (Alerjik Nezle) Tedavisi
Alerjik Rinit (Nezle) Tedavisi Alerjik Rinit yani nezle, toplumda çok sık görülen ve sağlık üzerinde çok fazla olumsuz etkisi olabilen bir rahatsızlıktır. Burunda yaşanan işlev bozuklukları kişilerin günlük yaşamını, okul ve iş yaşamını etkilemekte ve astım, orta kulak iltihabı gibi birçok hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Mevsimsel alerjik Rinit ya da ‘Saman Nezlesi’ diye bilinen durumlarda bulgular yılın belirli zamanlarında polenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Geri kalan zamanlarda ise rahatsızlık görülmez. Alerjik riniti olan hastalar farklı farklı alerjenlere duyarlılık gösterirken; bunun yanında sigara dumanı, çok keskin kokular, nem ve ısı değişiklikleri hatta duygu durum bozuklukları bile tetikleyici olabilir. Rinit rahatsızlığı olan hastaların hepsinde nezle alerjik değildir. Bulgular iki durumda benzerlik göstersede, alerjik olmayan rinitte genellikle burun mukozası şiştir ve burun akıntısı mevcuttur. Rinit Belirtileri Şöyledir: Burun, damak, boğaz ve gözlerde kaşıntı gözlemlenir Burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı olabilir Burunda kaşıntı, hapşırık gözlemlenir Göz altlarında morluk ve gözlerde sulanma görülür Hekiminiz size alerjik rinit tanısı koyduysa ve hastalığın tetikleyicileri belli ise bu tetikleyicilerden korunmak ilk adımdır. Ev içindeki alerjenlerden ve polenlerden de korunmak gerekir. Bunun yanında hekiminizin önereceği tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Tedavide antihistaminikler, kortizonlu spreyler ve tuzlu su kullanılır. Özellikle mevsimsel alerjik rinit’te bu ilaçlar oldukça etkilidir. Mevsim öncesi tedavilerin başlaması ile hastalık semptomları önlenebilir. ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Horlama Ve Uyku Apnesi Tedavisi
Horlama Ve Uyku Apnesi Tedavisi Uyku Apnesi Nedir? Uyku apnesi solunumun uyku sırasında 10 saniye ya da daha fazla süreyle kesilmedir. Genellikle horlama ile birliktedir. Uyku kalitesi bozulduğu ve uyku sırasında uykunun doğal döngüsü bozulduğu için gündüz uykululuk hali en sık görülen belirtilerdendir. Uyku Apnesi Hastalığının Belirtileri Nelerdir? Uykuda nefes kesilmesi Horlama Sabah yorgunluğu Sabah baş ağrısı Dikkat dağınıklığı Gün içinde uykululuk hali Kalp ritm bozuklukları, Hipertansiyon Reflü Cinsel isteksizlik Uyku Apnesi Hastalığının Tanısı Nasıl Koyulur? Uyku apnesi hastalığının tanısı uyku laboratuarlarında yapılan uyku testi(polisomnografi) ile koyulur. Uyku sırasında gece boyunca hasta izlenir nefes durmaları, kalp atım hızı, oksijen saturasyonu, yatış pozisyonu, göğüs hareketleri, bacak hareketleri gibi parametreler kaydedilir . Uyku apnesi tanısı günümüzde evde yapılan poligrafi testleri ile de koyulabilmektedir. Uyku Apnesi Hastalığının Tedavisi Uyku apnesi hastalığının tedavisinde altın standart CPAP cihazlarıdır. Bu cihazlar bir maske yardımı ile hastaya gece boyunca basınçlı hava vererek üst solunum yollarının kapanmasını engeller.Uyku apnesinin diğer bir tedavi yöntemi de cerrahi operasyonlardır. Burun kıkırdağının düzeltilmesi, büyük bademciklerin küçültülmesi yada alınması, geniz etinin alınması, yumuşak damağı yükseltici ameliyatlar, dil kökünü küçültücü ameliyatlar, çene ve üst damağı ilerletici ameliyatlar bunlar arasında sayılabilir. https://www.youtube.com/watch?v=KowGn0l23Hc ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Baş Dönmesi (Vertigo)
Baş Dönmesi (Vertigo) Vertigo tanım olarak çevredeki nesnelerin , odanın döndüğü hissinin yaşandığı bir hareket ilüzyonu olarak tarif edilebilir. Vertigo bir hastalık değil bir bulgudur yani karın ağrınız olduğunda buna sebep olabilecek birçok hastalık olabileceği gibi Vertigo bulgusuna da sebep olabilecek birçok hastalık vardır. Vertigo çoğunlukla ciddi hastalıkların belirtisi olmasa da yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan bir durumdur.Vertigo tedavisinde en önemli adım doğru tanının koyulmasıdır doğru tanı için öncelikle hastanın şikayetlerinin dinlenmesi gerekir. Hastanın şikayetleri büyük oranda bize hastalık ile ilgili ipuçları verse de ayırıcı tanı için bazı testlere ihtiyaç vardır.VNG (videonistagmografi), kalorik test, V-HIT testi gibi ileri teknolojinin kullanıldığı testler baş dönmesine sebep olan hastalıkların belirlenmesinde ve doğru tanı koymakta bizim elimizdeki en güçlü testlerdir. Tekrarlayan Vertigoya En Sık Sebep Olan Hastalıklar Şunlardır: BPPV(pozisyonel vertigo) Meniere hastalığı Migrenöz vertigo BPPV (Pozisyonel vertigo) Meniere hastalığı Migrenöz vertigo (Baş ağrılı vertigo) Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV)-Kulakta Kristal oynamasıBaş dönmesi şikayeti olan hastalığın çoğunun yaşadığı pozisyonel vertigonun nedeni, kulaktaki denge kanallarında biriken Kalsiyum kristalleridir. Bu rahatsızlıkta genellikle eğilip kalkıldığında, ya da yatakta sağdan sola soldan sağa dönerken şiddetli bir baş dönmesi yaşanır. Bu rahatsızlığın beyinle bir ilgisi olmayıp Kulak Burun Boğaz hekimlerince tedavi edilmektedir. Bu hastalığın çoğunlukla kendiliğinden çok kısa sürede geçtiği gözlemlenirken, kimi zaman da Kulak Burun Boğaz hekimleri tarafından yapılan çeşitli pozisyon manevraları ile Kalsiyum Kristalleri orijinal pozisyonlarını alırlar. Meniere hastalığına iç kulak sıvılarının basınç artışı neden olmaktadır. Bu basınç artışının nedeni henüz net olarak bilinmemektedir. Bunun sebebi iç kulak sıvılarının boşaltım kanallarının tıkanmış olması ya da atılan sıvının üretilenden az olması neden olabilmektedir. Baş dönmesi, kulakta uğultu, dolgunluk hissi ya da dalgalı işitme kaybı bu hastalığın belirtilerindendir. Bunların yanında bulantı, çarpıntı, ishal, terleme, kusma ve hatta ölüm korkusu da yaşanabilir. Meniere hastalığının teşhisi zor olsa da hastanın anlattıklarının yanısıra düzenli takip, muayene ve tetkikler ile teşhis koyulur. Bu hastalığın tedavisinde öncelikle ani baş dönmesinin tedavisi yapılıp, basınç artışını önleyici tedbirler alınır ve gerekirse cerrahi tedaviler yapılır. Vestibüler Migren (Migrenöz Vertigo, Baş Ağrılı Vertigo) Migrenöz vertigo sıklıkla Sinüzit ve Pozisyonel vertigoyla karıştırıldığından tanısı zor konmaktadır. Bu hastalıkta baş dönmesine baş ağrısı eşlik edebilir, ışık ve ses hassasiyeti, algı bozuklukları yaşanabilir. Bu hastalığın tanısının konulmasında Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanları ile Nöroloji uzmanlarının birlikte çalışması fayda sağlar. Migrenöz vertigoda kanıtlanmış bir tedavi yoktur. Öncelikli amaç migren atakların sıklığını azaltmaktır. Dolayısıyla bu atakları tetikleyici; aşırı stres, parlak ışık, yoğun koku ve ses gibi uyaranlardan uzak durmak gerekir. Bunun yanında çeşitli ilaçlarla da hastalığın etkilerinin azaltılması amaçlanır. https://www.youtube.com/watch?v=avu_sj0ZMUAhttps://www.youtube.com/watch?v=IRyuTP5cqwA ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Kulak Burun Boğaz
Kulak Burun Boğaz Kulak Burun ve Boğaz biriminin kısaltması olan KBB, oldukça önemli tıp dallarından bir tanesidir. İnsan vücudunun en önemli parçalarının sağlıklı kalması için uğraşan KBB doktorları ülkemizin her yerinde olduğu gibi aynı zamanda da Eskişehir’de de hizmet veriyor. Uzman hekimimiz Mustafa Acar, Eskişehir, KBB doktoru olarak oldukça iyi ve güvenilir bir konumdadır. Doçent KBB doktorumuz sayesinde en kaliteli hizmete ulaşabilirsiniz. Bademcik Ameliyatı Hakkında KBB branşında en çok merak edilen konulardan biri de Bademcik Ameliyatıdır. Tonsillerimiz (bademcikler) vücudun koruma sistemine dahil olan dokulardan sadece bir tanesidir. Ağız ve burundan giren mikroorganizmaları tutarak immün sisteme tanıtırlar. Ancak vücudumuzda daha başka çok sayıda savunma sistemi vardır. Bu nedenle bademciklerin ameliyatla alınması vücudun savunma sisteminde hiçbir zayıflık oluşturmaz. Bademcik ameliyatı bütün dünyada en sık yapılan ameliyatlardan biridir ve şimdiye kadar savunma sistemini zayıflattığına yönelik objektif bir bulguya rastlanmamıştır. Zaten bademcik ameliyatı kararı bademciğin zararı faydasından daha çok olduğunda verilir. Bu durumda bademciklerin faydası bir tarafa, sürekli enfeksiyon kaynağı haline gelmesi, akut romatizmal ateş ve glomerulonefrit gibi komplikasyonların ortaya çıkması, horlama, solunum zorluğu ve uyku apnesi, sürekli ağız kokusu, tümör ve kronik enfeksiyon riski sebebiyle vücuda önemli zararları var demektir. Hasta bademcik ameliyatı geçirdikten sonra da boğaz enfeksiyonuna yakalanabilir. Ancak enfeksiyon çok daha nadir olarak ortaya çıkar ve hafif seyreder. Eskişehir KBB Hizmeti Verilen Hastaneler Bazı Eskişehir KBB doktorları kendilerine ait olan özel muayenehanelerde sağlık hizmetini vermektedirler. Bu tür yerler genel olarak Tepebaşı ve Odunpazarı gibi şehir merkezinde bulunmaktadır. Bunun dışında da özel ya da devlet hastanelerde hizmet veren KBB doktorları da mevcuttur. Bunların arasından hastalar en uygun olan doktoru seçerek gerekli hizmeti alabilir. Doçent Doktor Mustafa Acar’ın hizmet vermekte olduğu muayenehanesi Cassaba Modern B Blok No 201 Tepebaşı Eskişehir adresindedir. ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Altın İğne
Altın İğne Altın İğne Nedir? Cilt Gençleştirmede Yenilikçi Bir Yaklaşım Altın iğne, son yıllarda cilt gençleştirme ve iyileştirmeye yönelik olarak popülerlik kazanan etkili bir tıbbi estetik yöntemidir. Altın iğne terapisi, cilt dokusunu yeniden canlandırmak, elastikiyeti artırmak ve gençleşmiş bir görünüm elde etmek isteyenler için bir çözüm sunar. Altın İğne Nasıl Çalışır? Altın iğne, cilt yüzeyine mikro iğnelerle altın parçacıklarının enjekte edilmesi prensibine dayanır. Bu altın parçacıkları, cildin alt tabakalarına geçerek kollajen üretimini tetikler. Kollajen üretimi arttıkça cilt sıkılaşır, ince çizgiler ve kırışıklıklar azalır, cilt tonu iyileşir ve cilt gençleşir. Altın İğnenin Avantajları Nelerdir? Altın iğne, diğer cilt gençleştirme yöntemlerine kıyasla bir dizi avantaj sunar. Altın iğne cilde uzun süreli bir destek sağlayarak uzun vadeli sonuçlar sunar. Ayrıca, işlem sonrası iyileşme süreci genellikle hızlıdır ve minimal rahatsızlık içerebilir. Altın iğne, özellikle cilt tonunu eşitleme ve cilt dokusunu iyileştirme amacıyla tercih edilir. Altın İğne Nasıl Yapılır? İşlem öncesi cilt yapısı ve ihtiyaçlar değerlendirilir. İşlem sırasında, altın iğneler hassas bir şekilde cilt yüzeyine enjekte edilir. İşlem esnasında lokal anestezi veya cilt yüzeyine uygulanan anestetik kremler kullanılabilir. Altın İğne İyileşme Süreci ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? Altın iğne sonrası hafif kızarıklık veya şişlik görülebilir, ancak genellikle kısa süre içinde kaybolur. İyileşme sürecini hızlandırmak için cildinizi nazikçe temizlemek, nemlendirmek ve güneş koruması kullanmak önerilir. Altın iğne, cilt gençleştirmede inovatif bir yaklaşımdır. Cilt dokusunu yeniden yapılandırmak, tonu iyileştirmek ve gençleşmiş bir görünüm elde etmek isteyenler için bir seçenektir. Ancak her bireyin cilt yapısı farklıdır, bu nedenle işlem öncesinde uzman bir doktorla danışmak ve kişisel beklentileri paylaşmak önemlidir. https://www.youtube.com/watch?v=PIls8D5_2bY ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Gençlik Aşısı Jalupro
Gençlik Aşısı Jalupro Cildimiz Neden Yaşlanır? 20 li yaşlardan itibaren cildimizde kayıplar yaşanmaya başlıyor. Bu kayıplar yaş aldıkça artarak devam ediyor. Özellikle ciltte oluşan elastikiyet kaybı da kolajenin azalmasına bağlı olarak artıyor. Gençlik Aşısının Faydaları İçeriğindeki hyalüronik asit ile cildinize ihtiyaç duyduğu nemi ve canlılığı kazandırır. Kolajen sentezi kırışıklıkların görünümünde düzelmeye katkı sağlar.Cildinizdeki cansız görünümün en büyük nedeni cildinizin nemsiz kalmasıdır. Cildinize kaybettiği nemi hyalüronik asit ile takviye ederek daha sağlıklı görünmeye katkı sağlar. Etkileri Ne Zaman Görülür? Uygulama sonrasındaki haftadan itibaren kırışıklık ve sarkmalarda düzelmeler ortaya çıkar. Yüz, boyun, el ve dekolte bölgesi gibi alanlarda kullanılabilir. Gençlik Aşısı Hangi Amaçlarla Kullanılır? Cildin matlaştığı, neminin ve sağlıklı görünümünün azaldığı durumlarda Yüz, boyun, dekolte bölgesi kırışıklık tedavisinde Göz çevresine esnekliği tekrar kazandırmak amacıyla Cilt elastikiyetinin yeniden kazandırılması amacıyla Tüm yüzde kırışıklık ve sarkmaların toparlanması amacıyla Cildin beslenmesi amacıyla El üstü ve diz bölgesi gibi sarkmaların yoğun olduğu bölgelere esneklik kazandırmak amacıyla Akne veya diğer izlerin tedavisi amacıyla kullanılabilmektedir. https://www.youtube.com/watch?v=931WMxJTSSA ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Gençlik Aşısı Jalupro HMW
Gençlik Aşısı Jalupro HMW Jalupro HMW Nedir? Orta ve şiddetli derecede kırışık ve çatlakların giderilmesinde ayrıca cildin rengini , parlaklığını, elastikiyetini ve dolgunluğunu geri kazandırmada kullanılır. Derin ve uzun süreli nemlenme sağlar. İçeriği : – 2,5 ml’lik 1 enjektörde 20 mg çapraz bağlı olmayan ve 1200-1400 kDa moleküler ağırlıklı Hyaluronik Aisit 80 mg, solüsyon içerisinde 4 aminoasit ( Glisine, Proline , Lycine, Leucine ) içerir. Etkileri İlk uygulamadan itibaren hissedilen parlaklık ve canlılık İlk haftada kırışıklıklarda düzelme İlk ayda artan kollajen üretimi ile dolgunluğun geri kazandırılması Dekolte, boyun, eller, derin oluklar, çöküntü ve yara izleri gibi bölgelere daha fazla hacim kazandırmak için daha yüksek oranda hyalüronik asit uygulamasını içermektedir. Jalupro HMW ayrıca; Aynı anda yüz cildini nemlendirir. Eşit ton ve pürüzsüz bir cilt yapısı kazandırır. Sorunlu bölgelere hacim desteği sağlar. Donuk cildi canlandırır ve cilde parlaklık verir. Yüzde ellerde ve vücuttaki cilt sarkmalarını önler. Yara izlerinin, keloidlerin ve çatlakların görünümünü iyileştirir. Cildi sıkılaştırır, yeni bir görünüm sağlar. Yüz hatlarınızı meydana çıkarır Cildin nemli kalmasını sağlar. Jalupro HMW Nin Etkisini Ne Zaman Görebilirim? Ortalama 10-15 dakika süren operasyon sonrası süreçte sorulan ve merak edilen bir sorudur. Jalupro hmw gençlik aşısı etki gösterim sürecinde sonuç almak açısından en az 2 seans gerekir. Seanslar arası sürede tercih edilen genel süre 2 haftada birdir. Yapılan seanslar arası süreler kısaldıkça ya da uzadıkça cildin değişkenliği etkilenir. Cildin en formda olmasını sağlayacak aralık ise cildin durumuna göre belirlenebilir. İlk görüşmeden sonra ise ilk belirtiler olan yüzünüzde canlılık kendini gösterir. İki seans sonunda ise artık sonuç almış olursunuz. Jalupro HMW Gençlik Aşısı Nasıl Uygulanır? Jalupro HMW yani yüksek konsantrasyonlarda hyaluronik asit içeren formu mezoterapi gibi cildin üst tabakasına küçük iğnelerle uygulanır. Öncelikle yüze uyuşturucu bir krem sürülür ve ağrı olması engellenir, sonrasında ufak aralıklarla cildin ihtayacı olan alanlara kullanılır. Jalupro HMW ihtiyacınıza göre 1 ya da 2 seans uygulanması yeterlidir. Cildinize 1 seneye kadar canlılık kazandıracaktır. ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40
Kristal Dolgu
Kristal Dolgu Kristal Dolgu nedir? Kolajen, derimize esneklik ve dolgunluğu veren yapı taşıdır. Hidroksiapatit kolajenin yeniden oluşumunu tetikler, böylece vücudumuzda tetiklenen yeni kolajen oluşumu ile ciltte doğal bir yeniden yapılanma sağlanır. Bu sayede diğer dolgu maddelerine oranla daha doğal bir görünüm kazanılmış olunur. Hidroksiapatit Dolgu Hangi Amaçla Hangi Bölgelere Yapılır? Elmacık kemiklerini belirginleştirmeye yardımcı olmak Nazolabial olukları (burun kenarından ağız köşesine doğru inen çizgiler) azaltmak için nazolabial çizgilere, Çene ve çene hattına, Burunda küçük şekil bozukluklarına, Kaş arasındaki çizgileri azaltmak için alına, El üzerindeki kırışıklıkları azaltmak için el üzerine Boyundaki enine çizgileri azaltmak deri kalitesini arttırmak için boyuna uygulanır. Kristal Dolgu Kimlere Uygulanır? Derin kırışıklıkları, çökükleri ya da sarkık yanakları olan kişiler bu uygulamayı tercih edebilir. Deride yaşa bağlı hücre yenilenmesinde yavaşlama, esneklik ve nem eksikliği görünür, bunun sonucunda burun ve ağız etrafında, yanakta derin kırışıklıklar ortaya çıkar. Bu kırışıklıklara sahip olanlar ve daha genç bir görünüm elde etmek isteyenler kristal dolgu yaptırabilir. ADRES Hoşnudiye, Cassaba Modern, D:B Blok No:201, 26100 Tepebaşı/Eskişehir TELEFON 0 222 220 40 40